Milletin parasını yine buhar ettiler! Mehmet Şimşek’in ‘tasarrufu’ havada kaldı

Kamuda Tasarruf ve Verimlilik Paketi Hedeflerine Ulaşılamadı, Harcamalar Arttı

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ile Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın Mayıs 2023’te kamuoyuna duyurduğu “Kamuda Tasarruf ve Verimlilik Paketi” uygulanamadı ve hedefler başarısız oldu. Ekonomist Naki Bakır’ın Dünya Gazetesi’nde yayımlanan analizine göre, kamunun tüketim harcamaları son bir yılda 404 milyar liraya yükselerek tasarruf hedeflerini aşmış durumda.

Tasarruf Hedefleri Gerçekleştirilemedi

Parasal sıkılaştırma politikalarının uygulanmaya başlanmasının ardından enflasyonu düşürmek için iç talebin kısıtlanması amaçlanmıştı. Fakat ne vatandaşlar tüketimi azalttı ne de kamu harcamalarını kıstı. Bu durum, tasarruf hedeflerinin gerçekleştirilemediğini gösteriyor. Kamunun tüketim malı, malzeme ve hizmet alımları bir yılda 404,3 milyar liraya ulaştı, önceki yıla göre artış oranı yüzde 63,3 olarak gerçekleşti.

TÜFE’ye göre 12 aylık ortalama enflasyonun yüzde 48,73 olduğu dönemde, kamu tüketim harcamalarındaki reel artış yüzde 9,8 olarak gerçekleşti.

Güvenlik Harcamaları Öne Çıkıyor

Kamunun tüketim harcamalarındaki en büyük artış savunma ve güvenlik kalemlerinde yaşandı. Silah, araç, teçhizat ve mühimmat alımları bir yılda yüzde 146 artarak 141,6 milyar liraya yükseldi. Yiyecek, içecek ve yem alımları için toplam 59,5 milyar lira harcanırken, kırtasiye, giyim, enerji ve tıbbi malzeme harcamalarında da artış gözlendi.

Kamuda Tasarruf Paketi Hedefleri

Geçen yıl açıklanan Kamuda Tasarruf ve Verimlilik Paketi’nde temel hedefler şöyle belirlenmişti:

  • Yeni bina alımı ve yapımı (deprem hariç) 3 yıl boyunca durdurulacaktı.
  • Araç alımı ve kiralama 3 yıl boyunca yapılmayacaktı.
  • Toplu taşıma olan yerlerde servis hizmetleri kaldırılacaktı.
  • Kamuda yalnızca emekli olanlar kadar yeni istihdam yapılacaktı.
  • Yurt dışı görevler, promosyonlar, plaket ve takvim dağıtımları sınırlandırılacaktı.
  • Mal ve hizmet alımlarında yüzde 10, yatırım ödeneklerinde ise yüzde 15 kesinti hedeflenmişti.

Ancak son bir yılda gerçekleşen bütçe harcamaları, bu hedeflerin büyük ölçüde hayata geçirilemediğini ve kamu harcamalarında tasarruf sağlanamadığını gösteriyor.

Related Posts

Mahfi Eğilmez: Ne krizi?

Mahfi Eğilmez: Ne krizi?

TEPAV açıkladı: Perakendecinin güveni aylık azaldı, yıllık arttı

TEPAV’ın Nisan 2025 verilerine göre Perakende Güven Endeksi yıllık bazda 17,8 puan artışla pozitife dönerken, mart ayına göre 1 puanlık gerileme gösterdi.

Rüşvet ‘Sistem’ini tek tek anlattı: İhale için 10 milyon TL verdim

İBB’ye yönelik yolsuzluk soruşturmasında ifade veren reklamcı Eyüp Subaşı, davanın seyrini değiştirecek bilgiler verdi. Eyüp Subaşı, “İmamoğlu’nun danışmanları ve bu usulsüz işlerde yer alan belediye bürokratları ‘SİSTEM’ diye tabir edilen bir oluşumun içerisindedirler” dedi. 2020’de İBB’den aldığı ihaleler karşılığında Fatih Keleş ve Ertan Yıldız’a 10 milyon lira verdiğini anlatan Subaşı, Murat Ongun’un kendisinden 100 milyon lira rüşvet istediğini söyledi.

Bakanlık 240 milyon dağıtacak: Resmi Gazete’de yayımlandı! Bakan müjdeli haberi duyurdu

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, yeni yatırım teşvik sistemiyle finansman destekleri sağlayacaklarını belirterek, “Yatırım kredilerinde 11,5 ila 18,4 puan faiz-kar payı desteği ile yatırım tutarının yüzde 20’sine ve 240 milyon liraya …

Gördüğünü görmek

“Görmeyi öğreniyorum. Bilmiyorum neden, her şey içimde daha derinlere işliyor, her zamankinden daha derinlere. Bir iç dünyam varmış da bilmezmişim. Her şey şimdi oraya gidiyor. Orada neler olup bittiğini bilmiyorum” diyor muhteşem kitabı ‘Malte Laurids Brigge’nin Notları’nda Rainer Maria Rilke. Göremediğimiz şeyler bir gün herhangi bir sebeple bizim için görünür hale geldiğinde görme kabiliyetimizin aslında yeterince keskin olmadığını farkediyoruz. Gözümüzün önünde duran, orada cereyan eden, yanı

Sosyalist Enternasyonal ve kültürel hegemonya

Türkiye’de sosyalist enternasyonal üzerinden gündeme gelen konular içerikten ziyade güncel politik hadiselere indirgenmektedir. Öyle olmasaydı toplantıda ana temalar olarak öne çıkan Batı’daki aşırı sağ ve popülist trend ile neo-liberal ekonomi politikalarına ilişkin sorunlar daha fazla tartışılırdı. Bir bütün olarak, İstanbul merkezli toplantı üzerinden yapılan tartışmalara bakıldığında, enternasyonalin dünyadaki ana akım siyasete etki edebilecek vizyon ve politik etkiden uzak olduğu ve bunda da