İstanbul’da ‘Yarısı Bizden’ kampanyası! Deprem korkusu yerini güvene bırakıyor

İstanbul’da Yarısı Bizden Kampanyası ile Kentsel Dönüşüm Hız Kazanıyor

İstanbul’da kentsel dönüşümü hızlandırmak ve güvenli yerleşimleri sağlamak amacıyla başlatılan “Yarısı Bizden” kampanyası, eski ve riskli evlerinden uzaklaşmak isteyen vatandaşlara önemli bir fırsat sunuyor.

Bu kapsamda kentte binlerce bağımsız bölümde dönüşüm çalışmaları devam ederken, kampanyanın destek tutarlarının artırılması, dönüşüm arayışında olan pek çok aileye umut veriyor.

Deprem riski yüksek bölgelerden olan Avcılar ve Küçükçekmece’de kampanya sayesinde yeni evlerine kavuşan Çapkan ve Çiftçi aileleri, süreci AA muhabirine anlattı.

“Herkesin Başvurması Gerekiyor, Fırsat Bu Fırsat”

Avcılar’da yaşayan Nuriye Çapkan, 44 yaşında ve 2 çocuk annesidir. Çapkan, eski binasında çatlaklar ve zemin sorunları olduğunu belirterek, kampanya sayesinde yeni bir eve kavuştuklarını söyledi. Eski evlerinde yaşamalarının riskli olduğunu fark eden Çapkan ailesi, başvurularını hızlı bir şekilde tamamlayarak yeni, güvenli bir eve sahip oldular.

Çapkan, yeni evlerindeki faydaları anlatarak, “Eski evimizde asansör ve otopark gibi olanaklar yoktu. Yeni evimize kavuştuktan sonra hayatımızın daha konforlu ve güvenli hale geldiğini gördük. Bu kampanya sayesinde maddi anlamda da büyük destek aldık. Herkesin bu fırsattan yararlanmasını ve güvenli bir yaşam için adım atmasını tavsiye ederim.” şeklinde konuştu.

“Devletimizin Yardımları Çok büyük Kolaylık Sağladı”

Küçükçekmece’de yeni evlerine taşınan Ali Çiftçi ise, deniz kumundan yapılan eski evlerinden korktuklarını ve depremler sonrası kentsel dönüşüm kararı aldıklarını dile getirdi. Çiftçi, kampanyanın kendilerine büyük destek sağladığını belirterek, “Kampanya olmasaydı belki hala eski evimizde güvensiz bir şekilde yaşamaya devam ediyorduk. Devletin sunduğu destekler sayesinde yeni evimize kavuştuk ve daha huzurlu bir yaşam sürüyoruz.” dedi.

Kentsel dönüşüm sürecinde devletin verdiği mali desteklerin önemine vurgu yapan Çiftçi, “Devletimizin sunduğu yardımlar gerçekten büyük kolaylık sağladı. Herkese bina yenileme ve güvenli bir yaşam için bu fırsatı kullanmalarını öneririm. Deprem riski olan bir ülkede yaşıyoruz, bu nedenle önlem almamız çok önemli.” şeklinde konuştu.

Related Posts

Mahfi Eğilmez: Ne krizi?

Mahfi Eğilmez: Ne krizi?

TEPAV açıkladı: Perakendecinin güveni aylık azaldı, yıllık arttı

TEPAV’ın Nisan 2025 verilerine göre Perakende Güven Endeksi yıllık bazda 17,8 puan artışla pozitife dönerken, mart ayına göre 1 puanlık gerileme gösterdi.

Rüşvet ‘Sistem’ini tek tek anlattı: İhale için 10 milyon TL verdim

İBB’ye yönelik yolsuzluk soruşturmasında ifade veren reklamcı Eyüp Subaşı, davanın seyrini değiştirecek bilgiler verdi. Eyüp Subaşı, “İmamoğlu’nun danışmanları ve bu usulsüz işlerde yer alan belediye bürokratları ‘SİSTEM’ diye tabir edilen bir oluşumun içerisindedirler” dedi. 2020’de İBB’den aldığı ihaleler karşılığında Fatih Keleş ve Ertan Yıldız’a 10 milyon lira verdiğini anlatan Subaşı, Murat Ongun’un kendisinden 100 milyon lira rüşvet istediğini söyledi.

Bakanlık 240 milyon dağıtacak: Resmi Gazete’de yayımlandı! Bakan müjdeli haberi duyurdu

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, yeni yatırım teşvik sistemiyle finansman destekleri sağlayacaklarını belirterek, “Yatırım kredilerinde 11,5 ila 18,4 puan faiz-kar payı desteği ile yatırım tutarının yüzde 20’sine ve 240 milyon liraya …

Gördüğünü görmek

“Görmeyi öğreniyorum. Bilmiyorum neden, her şey içimde daha derinlere işliyor, her zamankinden daha derinlere. Bir iç dünyam varmış da bilmezmişim. Her şey şimdi oraya gidiyor. Orada neler olup bittiğini bilmiyorum” diyor muhteşem kitabı ‘Malte Laurids Brigge’nin Notları’nda Rainer Maria Rilke. Göremediğimiz şeyler bir gün herhangi bir sebeple bizim için görünür hale geldiğinde görme kabiliyetimizin aslında yeterince keskin olmadığını farkediyoruz. Gözümüzün önünde duran, orada cereyan eden, yanı

Sosyalist Enternasyonal ve kültürel hegemonya

Türkiye’de sosyalist enternasyonal üzerinden gündeme gelen konular içerikten ziyade güncel politik hadiselere indirgenmektedir. Öyle olmasaydı toplantıda ana temalar olarak öne çıkan Batı’daki aşırı sağ ve popülist trend ile neo-liberal ekonomi politikalarına ilişkin sorunlar daha fazla tartışılırdı. Bir bütün olarak, İstanbul merkezli toplantı üzerinden yapılan tartışmalara bakıldığında, enternasyonalin dünyadaki ana akım siyasete etki edebilecek vizyon ve politik etkiden uzak olduğu ve bunda da