İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran: Faizde yüzde 42,5’a süratle dönmemiz lazım

İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran: Enflasyonla Mücadele Reel Sektöre Odaklanmalı

T24 Ekonomi

İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran, enflasyonla mücadelenin en önemli gündem maddeleri olduğunu belirtirken, enflasyonun düşmesiyle birlikte reel sektöre odaklanılması gerektiğini ve faiz indirimlerine başlanması gerektiğini vurguladı. Aran, faiz indirimlerinde hızla ilerlenmesi gerektiğini dile getirerek, “Alınacak tedbirler ve tüm beklentilerin yönetimi, Temmuz toplantısında tekrar faiz indirimini konuşacak bir noktaya gelinmesini sağlamalı” dedi.

Ekonomim Gazetesi’nin haberine göre, Konya Ekonomi Forumu’nda konuşan Aran, iş dünyası ve finans çevreleri ile buluştu.

“Reel Sektörün Geleceği” başlıklı oturuma katılan Aran, enflasyon ile mücadelenin her kesimin en önemli konusu olduğunu belirtirken, enflasyonu öncelikleyen politikanın reel sektör üzerindeki etkilerine dikkat çekti. Bu süreçte istihdamın artmadığını ve milli gelire katkısının azaldığını belirten Aran, özellikle imalat sanayi sektörünün dikkate alınmasının önemini vurguladı.

“Alınacak tedbirler Temmuz’da faiz indirimini konuşturmalı”

Aran’ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

“Merkez Bankası’nın Haziran ayındaki toplantısına kadar önümüzde bir ay var. Bu bir ayda piyasadaki %49’un politika faiz seviyesine inmesini bekliyorum. Haziran toplantısına kadar bu gerçekleşmezse, Merkez Bankası’nın şahin duruşu nedeniyle politika faizini yüzde 46’dan 49’a çıkartmasını beklememiz gerekir. Yüzde 49’a çıkan politika faizini takiben gecelik faiz oranı bu sefer yüzde 52’ye doğru hareket edebilir. Bu reel sektörü daha da zorlar. Merkez Bankası’nın bu şahin duruşu elbette enflasyonla mücadelede önemli bir mevzi kazandırır. Enflasyonu kontrol altına alma konusunda büyük bir manevra alanı sağlar.” Yüzde 46’lık faiz oranında bile kredi talebi yetersizken faiz oranının artması ile kredi talebinin daha da azalacağını düşündüğünü ifade eden Aran, bunun enflasyon üzerindeki olumlu etkilerine karşın reel sektörün finansmanı üzerinde önemli olumsuz etkileri olacağını söyledi. Aran, “Reel sektörün böylesine zorlandığı bir ortamda enflasyonun düşmesi ne kadar iyi bir gelişme olur, bu da ayrıca tartışılmalı. O yüzden reel sektörü düşünüyorsak, reel sektörün geleceğini önemsiyorsak piyasadaki normalleşmeyi hızlandırmamız ve bizim faiz indirimlerinde kaldığımız noktaya yüzde 42,5’a süratle dönmemiz lazım. Alınacak tedbirler ve tüm beklentilerin yönetimi, Temmuz toplantısında tekrar faiz indirimini konuşacak bir noktaya gelinmesini sağlamalı. Benim öngörüm, bunun yönetilebileceğidir”

“Enflasyon düşerken imalat sanayiyi de düşünen daha bütünsel bir program ihtiyacımız var”

“Tablo şunu diyor; enflasyonu öncelikleyen politikada reel sektör, özellikle de imalat sanayii sektörü üzerine düşen fedakârlığı, sorumluluğu yerine getiriyor. Bu süreçte küçülüyor. Ancak istihdamı artmıyor ve milli gelire katkısı azalıyor. Reel sektör süreci yönetmeye çalışıyor. Enflasyonla mücadele hepimiz için en önemli konumuz ve enflasyonun düşmesi gerekiyor. Ancak enflasyon düşerken özellikle sanayinin, imalat sanayinin de ne durumda olduğunu kontrol etmemiz, mutlaka programı daha bütünsel, daha dengeli bir şekilde evriltmemiz gerekiyor.

“Sanayicimiz üretimde verimlilik ve kar marjı artışını sağlamalı”

Siz bir marka yaratıyorsunuz, o markayı yarattıktan sonra satış, pazarlama faaliyetinde bulunuyorsunuz. Amerika’da, Avrupa’da, Uzakdoğu’da müşteri ediniyorsunuz. Müşteri hazırken, elinizde bir kontrat varken, ürününüzü satabilir durumdayken ve işinizi aynı mükemmellikte yaparken buradaki maliyetinizdeki artış nedeniyle kontratta yazan fiyat size kâr bırakamaz hale geliyor. Böyle bir durumda sanayicinin yapabileceği şeylerden biri orta ve uzun vadeli olarak yapılabilecek bir şey; hemen bu tabloyu değiştirmeye başlayacak şekilde üretiminde her türlü verimlilik artış noktasının fırsatını bulup, (dijital dönüşüm, yapay zekâ kullanımı, yeşil dönüşüm) kendisine tekrar kar marjı yaratacak, kar marjını arttıracak şekilde tedbir almak.

“Sanayicilere daha düşük faiz oranları ile kredi sağlanması gerekiyor”

Döviz kazandıran üreticilere yönelik desteğin, mutlaka cazip bir şekilde daha düşük oranla, destek mahiyetinde krediyle yapılması gerekiyor. Dünya pazarına ürün satan dünya pazarında müşterisi olan üreticilerimizin müşteri kaybetmemesi için kullanılacak bir kaynağa ihtiyacımız var. Pazarları bir defa kaybedersek bir daha oyuna girmekte çok zorlanırız. Yeni bir hikâye yazarken bu hikâyeyi desteklememiz, yeni hikâyeye kaynak ayırmamız lazım. Bunun için katma değeri yüksek üretime geçmek isteyenler, bu alana yatırım yapmak isteyenler desteklenmeli. Ama bu reel sektöre yönelik “sen de katma değerini yükselt, katma değeri yüksek alana geç’”söylemiyle olmamalı. Geleneksel sanayi bir günde bir alandan başka bir alana geçemez. Üstelik bu çok maliyetli. İnsanı mutlu eden bir yaklaşım da değil. Bir yol haritası hazırlamak lazım. Bu dönüşüm sırasında sanayiciler, üreticiler 4-5 yıl içerisinde bu yolculuğun yapılması için desteklenmeli. Mevcut üretimleri de gelir yaratacak şekilde muhafaza edilmeli.”

Related Posts

Düşük enerjili seradan Avrupa’ya ‘sıfır pestisitli’ domates!

Sivas’ta, geçen yıl sonunda kurulan ve 41 bin metrekarelik alanda jeotermal enerji ile üretim yapan cam serada domates ihracatı başladı. Merkeze bağlı Yukarıyıldızlı köyü yakınlarında yer alan ve kentin en büyük cam serası olan tesis, 36 derecelik …

IBAN üzerinden kira yatıranlar için kritik uyarı: Bu detay yüzünden borçlu olabilirsiniz

Kira ödemesini IBAN ile yapan kiracılar için kritik uyarı geldi. Açıklama kısmı boş bırakılan banka transferleri, ileride “kira ödenmedi” iddialarına neden olabilir. Hukukçular, her ödeme işlemine ay ve yıl belirtilerek “kira bedeli” notu düşülmesini öneriyor. Aksi takdirde kiracılar borçlu duruma düşebilir.

Milletin parasını yine buhar ettiler! Mehmet Şimşek’in ‘tasarrufu’ havada kaldı

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ile Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın Mayıs 2023’te kamuoyuna duyurduğu “Kamuda Tasarruf ve Verimlilik Paketi” uygulanamadı ve hedefler kâğıt üzerinde kaldı. Ekonomist Naki Bakır’ın Dünya Gazetesi’nde …

42 milyon kişi borçlu: Kişi başına ortalama kredi borcu 100 bin TL’yi aştı

Türkiye’de bireysel borçluluk rekor seviyelere ulaştı. Kredi kartı ve kredili mevduat hesaplarındaki borçlar hızla artarken, kişi başına düşen ortalama borç 100 bin lirayı aştı. Geçim sıkıntısı yaşayan vatandaş sayısı her geçen gün artarken, ekonomiye duyulan güven ise giderek azalıyor.

Bakan Uraloğlu’ndan süper hızlı tren projesi açıklaması: Ankara-İstanbul arası 80 dakikaya inecek

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdülkadir Uraloğlu, süper hızlı tren projesinin detaylarını açıkladı. Uraloğlu, “Ankara-İstanbul arasında yeni bir otoyol yetmeyecek. Süper hızlı treni projelendiriyoruz. 350 kilometre hız ile saatte gidecek. Ankara-İstanbul’u sadece 80 dakikada seyahat etmiş olacağız” dedi.

Moody’s 108 yıl sonra ABD’nin kredi notunu düşürdü: Uzmanlar kararı nasıl değerlendirdi?

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s’in ABD’nin kredi notunu 108 yıl sonra AAA’dan AA1’e düşürmesini uzmanlar nasıl değerlendirdi?