ABD ile savunma işbirliği derinleşiyor mu?

“`html

ABD, Türkiye’ye Hava Savunma Sistemleri Satışını Onayladı

ABD Dışişleri Bakanlığı, Türkiye Cumhuriyeti’ne yönelik AIM-120C-8 İleri Seviye Orta Menzilli Havadan Havaya Füze Sistemi ve ilgili lojistik destek unsurlarının olası satışını onayladığını açıkladı.

Bu satışın toplam maliyetinin 225 milyon dolar olacağı öngörülüyor.

Ayrıca, Türkiye’ye AIM-9X Sidewinder Block II füzeleri ile birlikte gerekli lojistik ve program destek unsurlarının da satışı onaylandı. Bu maddenin tahmini maliyeti ise 79,1 milyon dolar olarak belirlendi.

Bugün Savunma Güvenlik İşbirliği Ajansı, bu potansiyel satışlarla ilgili Kongre’ye gerekli belgeleri gönderdi.

Dışişleri Bakanlığı, Türkiye’nin 53 adet AIM-120C-8 İleri Seviye Orta Menzilli Hava-Hava Füzesi (AMRAAM), 6 adet AIM-120C-8 AMRAAM güdüm bölmesi, 60 adet AIM-9X Sidewinder Block II All Up Round (AUR) füzesi ve 11 adet AIM-9X Block II taktik yönlendirme ünitesi temin etme talebinde bulunduğunu ifade etti.

Açıklamada, “Bu önerilen satış, ABD’nin dış politikası ve ulusal güvenliği ile uyumlu olup, NATO müttefiki Türkiye’nin güvenliğini artıracak” denildi.

“Satış, Türkiye’ye kendi savunmasını güçlendirmek adına önemli bir hava savunma yeteneği kazandıracak. Türkiye, bu ekipmanı ve hizmetleri silahlı kuvvetlerine sorunsuz bir şekilde entegre edebilecektir.” ifadelerine yer verildi. Ayrıca, bu ekipmanların bölgedeki askeri dengeyi etkilemeyecek ve ABD’nin savunma hazır olma durumunu olumsuz etkilemeyeceği vurgulandı.

Bu gelişme, Türkiye ve ABD arasındaki savunma işbirliğinde önemli bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor. Aynı zamanda, Orta Doğu ve Doğu Avrupa’daki güvenlik dinamikleri açısından da kritik bir öneme sahip. Türkiye’nin bu sistemleri kullanarak, bölgedeki Rusya ve diğer güçlerin etkisini dengeleyebileceği düşünülüyor.

Gelişmiş hava savunma sistemleri, Türkiye’nin sadece kendi topraklarını güvence altına almakla kalmayıp, aynı zamanda bölgesel barışın sağlanması ve çatışmaların önlenmesindeki rolünü de güçlendirecek.

CATSAA Yaptırımları ve Yabancı Silah Satışları

Amerika’nın Düşmanlarına Yaptırımlar Yoluyla Karşı Koyma Yasası (CATSAA), ciddi ticaret ilişkileri bulunan ülkeleri hedef alarak yaptırımlar öngörüyor. Bu bağlamda Rusya yaptırıma tabi tutulurken, Türkiye’nin Rusya’dan S-400 füze savunma sistemi edinmesi, Türkiye’ye yönelik yaptırımları beraberinde getirmiştir.

ABD Dışişleri Bakanlığı, yabancı ülkelere yapılan savunma satışlarını onaylama yetkisine sahiptir. Ancak, bir ülkenin CATSAA kapsamında yaptırımlara tabi olması, satış için belirli değerlendirmelerin yapılacağı anlamına gelmez. Dışişleri Bakanlığı, ilgili ekipmanın ABD yasalarıyla uyumlu olup olmadığını inceleyebilir.

Bazı durumlarda, ABD Başkanı, CATSAA kapsamında istisna veya feragat yeteneğine sahip olabilir. Bu tür istisnaların uygulanması, ABD tarihindeki ilk örneklerden biri değildir.

Kongre’nin Yabancı Savunma Satışlarındaki Rolü

ABD Dışişleri Bakanlığı potansiyel bir satış onayladıktan sonra, Kongre’nin durumu gözden geçirme ve iptal etme hakkı bulunmaktadır. Kongre, genellikle satışa itiraz etmek için 30 günlük bir süreye sahiptir; ancak bu süre zarfında herhangi bir işlem yapılmaması durumunda, satış tamamlanabilir.

Başkan Trump döneminde, bazı Kongre üyeleri, örneğin Katar’dan alınacak başkanlık uçağına itiraz etmişti. Ancak, genel olarak, Kongre’nin savunma satışlarına karşı farklı görüşler olabilmektedir.

2019 yılında, İran ile ilgili ulusal güvenlik stratejisi ve terörle mücadele gerekçesiyle Suudi Arabistan’a yapılacak önemli bir silah satışı, Kongre’nin onayı olmadan gerçekleştirilmişti. Suudi Arabistan’a yapılan bu satışlar, insan hakları ihlalleri ve Yemen’deki savaş nedeniyle itirazlarla karşılaşmıştı, ancak Trump bu girişimleri veto etti.

Aralık 2020’de, ABD, CATSAA çerçevesinde Türkiye’nin Savunma Sanayii Başkanlığı (SSB)‘na yaptırımlar uyguladı. Bu yaptırımlar, S-400 sisteminin edinilmesi sürecinde yer alan bireyleri ve kuruluşları hedef alarak Türkiye’nin ABD’den savunma ve teknoloji ihracatlarına erişimini kısıtladı.

Bu yaptırımlar, Türkiye’nin özellikle gelişmiş savunma sistemleri için gerekli olan bazı askeri ekipman ve teknolojilere erişimini de önemli ölçüde engelledi.

Yine de, Türkiye, ABD’den F-16 savaş uçakları satın alma izni almayı başardı. Ocak 2024’te, ABD Dışişleri Bakanlığı, Türkiye’ye 40 yeni F-16 savaş uçağı satışı ve mevcut 79 uçağın modernizasyonu için 23 milyar dolarlık bir anlaşmayı onayladı. Bu karar, Türkiye’nin İsveç’in NATO üyeliğine onay vermesinin ardından alındı. Ancak uçakların sağlanması için kesin bir takvim henüz açıklanmadı.

Patriot Talebi ve Reddi

Türkiye, geçmişte ABD’den yüzeyden havaya füze (SAM) sistemi olan Patriotları almak istemişti. Patriot sistemleri, savunma operasyonları için özel olarak tasarlanmış olup, balistik füzeler, kruz füzeleri ve hava araçları gibi tehditleri engellemeye yönelik kullanılmakta.

Ana işlevi, askeri üsler ve sivil merkezler gibi kritik alanları hava saldırılarına karşı korumaktır. Öte yandan, AMRAAM, hava muharebeleri için özel olarak geliştirilmiş bir füzedir. Düşman uçaklarını hedef almak ve imha etmek amacıyla kullanılmaktadır; bu nedenle, F-16 veya F-35 gibi savaş uçakları tarafından uygulanmakta ve orta menzil hedeflemesi sağlanmaktadır.

AMRAAM, hava üstünlüğünü elde etmede oldukça etkili bir sistemdir. Dolayısıyla, Patriot savunma amaçlı bir sistemken, AMRAAM daha çok saldırı amaçlı bir silah olarak tanımlanabilir.

Ancak Türkiye açısından, özellikle Rusya, Suriye ve İsrail ile olan yakınlığı göz önünde bulundurulduğunda, Patriot füze sisteminin, füze ve hava saldırılarına karşı korunma ihtiyacı açısından daha öncelikli bir sistem olabileceği değerlendirilmektedir.

NATO Uyumluğu ve Güvencesi

Türkiye’nin Rusya’dan aldığı S-400 sistemi, hava tehditlerini ortadan kaldırmak için geliştirilmiş bir yüzeyden havaya füze (SAM) sistemidir. Türkiye’nin NATO üyeliği gereği, hava savunma sistemleri diğer NATO ülkeleriyle uyumlu olmalıdır. Ancak Rus yapımı S-400 sisteminin, özellikle hava savunma koordinasyonu için gerekli radar sistemleri ve veri aktarımında NATO ağlarıyla etkin bir entegrasyona sahip olmadığı bilinen bir gerçektir.

ABD, 2015 yılında Türkiye’den Patriot bataryalarını çekerek, bunu modernizasyon gereksinimi ve stratejik yeniden değerlendirme bahanesiyle haklı çıkarmıştır. Fakat, NATO’nun Türkiye’ye yönelik hava savunma desteği devam etmektedir. 2015’ten bu yana, İspanya, Adana’daki İncirlik Hava Üssü’nde bir Patriot sistemi bulundurmaktadır. Bu sistem, NATO komutası altında Türkiye’nin güneydoğu sınırını ve hava sahasını koruma kapasitesine katkı sağlamaktadır.

O tarihten bu yana, Türkiye kendi hava savunma yeteneklerini artırmaya yönelik çabalarına devam etmektedir. S-400 sistemleri aktif durumda değil ve bu sistemlerin nerede tutulacağına dair müzakereler sürmektedir; Suriye, bu yerlerden biri olarak geçmektedir.

“`

Related Posts

İran-İsrail savaşında 10’uncu gün: İsrail gözünü Hürmüz Boğazı’na çevirdi İran gözdağı verdi, ‘Daha gelişmiş füzelerle vuracağız’

Orta Doğu’da İsrail ile İran arasında 13 Haziran’da başlayan çatışmalar tam anlamıyla savaşa dönüştü. Demir Kubbe’nin yetersiz kaldığı saldırılarda Tel Aviv ve Hayfa ağır hasar gördü. İran, yalnızca İsrail’i değil, İsrail’e destek için gönderilen gemi ve uçakları da hedef alacaklarını bildirdi. Tahran başta olmak üzere birçok kritik noktayı hedef alan İsrail, gözünü Hürmüz Boğazı’na çevirdi. İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF) tarafından yapılan açıklamada, Hürmüz Boğazı kıyısında yer alan İran’ın Bender Abbas kentine saldırı düzenlendiği belirtildi. İran’ın bölgedeki gerginliğe yanıt olarak Hürmüz Boğazı’nı kapatabileceği ihtimali, küresel petrol piyasaları tarafından yakından izleniyor. İşte İsrail İran Savaşı’nda dakika dakika yaşanan gelişmeler…

ABD’de felaket: 3 kişi yaşamını yitirdi

Cass İlçe Şerifi Jesse Jahner, düzenlediği basın toplantısında, North Dakota’da gece kasırganın etkili olduğunu söyledi. Jahner, North Dakota’ya bağlı Enderlin kasabası civarında iki farklı bölgede 2 erkek ve 1 kadının kasırga nedeniyle hayatını …

Ekrem İmamoğlu’nun ‘Gerekirse imzalayın’ çıkışı sonrası Dilek İmamoğlu’ndan açıklama: ‘Kaybedecek vakit kalmadı’

Ekrem İmamoğlu’nun eşi Dilek Kaya İmamoğlu, “Toplumun önde gelenlerine, hukukçulara, demokrasiyi savunan tüm partilere, iş dünyasına, sanatçılara, akademisyenlere, sivil toplum örgütlerine, her bir vatandaşımıza sesleniyorum: Ülkemizin geleceği için kaybedecek zamanımız yok. Hukuksuzluğun normalleştirilmesine izin veremeyiz” açıklamasında bulundu.

Binlerce hacı Suudi Arabistan’da mahsur kaldı

İran-İsrail arasında devam eden savaş, bu ayın başında hac ibadetini yerine getirmek için Suudi Arabistan’a gelmiş olan 12 bin 500 kadar hacının ülkede mahsur kalmasına neden oldu.

Rusya o tesisten personel çekiyor… Buşehr Santralı Çernobil olur mu

Rusya İran’daki tek nükleer tesis olan Buşehr’den çalışanlarını tahliye etme kararı aldı. Moskova’nın adımı “saldırı mı olacak” sorusunu gündeme getirirken, isabet alması halinde asıl nükleer felaket burada yaşanabilir.

Kültür ve Turizm Bakanı Ersoy: Ayasofya Cumhurbaşkanımızın kararıyla özüne döndü

‘Ayasofya Fotoğrafları’ sergisine katılan Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, bu zengin mirasa dair envanter çalışmaları yaparak hem akademik hem de kültür-sanat içerikli bir külliyat oluşturduklarını söyledi. Bakan Ersoy, Ayasofya’nın 86 yıllık müze dönemi sonrası 2020 yılında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kararıyla özüne, kimliğine geri döndüğünü belirterek, “Ayasofya’yı aslî kimliğiyle ve bütün ihtişamıyla eksiksiz şekilde geleceğe taşımak için tarihinin en kapsamlı restorasyon çalışmalarını Bakanlık olarak bizler gururla ve şevkle yürütmekteyiz. Herkes bilsin ki Fatih’in emaneti emin ellerdedir.” dedi.