Yapay zekada gizli profillemeye dikkat: Güvenlik ve mahremiyeti tehdit ediyor

Yapay Zekâ Teknolojileri ve Kullanıcı Verileri

Yapay zekâ teknolojileri, hayatın pek çok alanında kolaylık sağlarken, kullanıcı verilerinin işlenme biçimiyle ilgili tartışmalar giderek artıyor.

Son zamanlarda gündeme gelen ChatGPT’nin, kullanıcıların siyasi görüşleri ve dini inançları gibi hassas bilgilerini sınırsız şekilde etiketleyip profil oluşturduğu iddiaları, ciddi soru işaretlerine neden oldu.

ChatGPT’nin kurucusu olan OpenAI gibi yapay zekâ şirketleri, gizlilik politikalarında kullanıcıların kişisel verilerini korumak için çeşitli teknik ve idari önlemler aldığını resmi açıklamalarda belirtiyor. Ayrıca, kullanıcıların verilerinin model eğitimi için kullanılıp kullanılmayacağına karar verme hakkı olduğunu da sürekli vurguluyorlar. Ancak bazı uzmanlar, veri işleme süreçlerinin yeterince şeffaf olmadığını öne sürüyor.

Yüksek Veri Bilimi Mühendisi Emre Durgut, yapay zekânın sadece teknik değil, aynı zamanda hukuki ve toplumsal sorumluluklarının da bulunduğuna dikkat çekti. Durgut, yapay zekâ sistemlerinin kullanıcıdan elde edilen kişisel bilgilerle etiketleme yaparak her kullanıcı için bir profil oluşturmasının büyük risk oluşturduğunu belirtiyor.

Hukuki Çerçeve ve Veri İşleme Süreçleri

Durgut’a göre, veri işleme süreçleri genellikle kullanıcıdan gizlenmekte ve hukuki çerçeveler çiğnenmektedir. Kullanıcı verilerinin hassas biçimde etiketlenmesi ve profil oluşturulması iddiaları doğruysa, bu durum Avrupa Birliği Genel Veri Koruma Tüzüğü (GDPR) ve Türkiye’deki Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (KVKK) gibi yasal çerçeveleri ihlal etmektedir.

Durgut, kullanıcıların sistemlerin nasıl çalıştığını tam olarak anlamadığını ve verilen bilgilerin nasıl analiz edildiğinden haberdar olamadığını belirtiyor. Yasaların, kişisel verilerin işlenmesi için açık rıza, veri minimizasyonu, amaca bağlılık ve şeffaflık ilkelerini temel aldığını ve hassas verilerin işlenmesi için daha katı şartlar öngördüğünü ifade ediyor.

Etiketleme ve profilleme süreçlerinin tespiti için teknik ve hukuki uzmanlığın gerektiğini vurgulayan Durgut, şirketlerin veri işleme süreçlerini şeffaf ve açık bir şekilde açıklamaları gerektiğini belirtiyor. Ayrıca, kullanıcıların verileri üzerinde daha fazla kontrol ve yönetim yetkisine sahip olmaları gerektiğini vurguluyor.

“Verilerin Sızması ve Olası Etkileri”

Durgut’a göre, sistemlerin verdiği yanıtlar zamanla kişiye özel hale gelmekte ve bu durum ayrımcılığa neden olabilmektedir. Verilerin sızması halinde ise ciddi güvenlik açıkları ve olumsuz sonuçlar ortaya çıkabilecektir.

Hem kullanıcılara hem de teknoloji şirketlerine büyük sorumluluklar düştüğünü belirten Durgut, bu tür sistemlere hassas kişisel bilgilerin verilmemesi, farklı platformlarda bilgilerin dağıtılması ve şüpheci bir yaklaşımla hareket edilmesi gerektiğini vurguluyor. Ayrıca, teknoloji şirketlerinin veri işleme süreçlerini şeffaf hale getirmesi, kullanıcı verileri üzerinde daha fazla kontrol imkanı sunmaları ve etik kurallar oluşturmaları gerektiğini ifade ediyor.

Related Posts

Xiaomi’den rekabeti kızıştıracak yeni ürün! Satışa sunuldu

Teknolojinin hızlı bir şekilde günlük yaşantıda kullandığımız cihazlara da entegre edilebiliyor oluşu, gelişen teknolojiye daha fazla alan açıyor. Bu kapsamda yeni bir hamlede teknoloji devlerinin arasında yer alan Xiaomi’den geldi. Şirket,temel ses …

İsrailli kuantum girişimine IBM’den dev yatırım

İsrail merkezli kuantum teknolojileri girişimi Qedma, IBM’in de katıldığı A Serisi yatırım turunda 26 milyon dolar fon elde etti. Şirketin geliştirdiği QESEM yazılımı, kuantum algoritmaları çalışırken oluşan hataları bastırma ve sonrasında azaltma …

5 Ağustos’tan itibaren Google Chrome bazı telefonlarda çalışmayacak

Google, milyonlarca eski Android cihaz kullanıcısını ilgilendiren önemli bir karar aldı. Daha önce bazı iPhone modelleri için sona erdirilen Chrome desteği, bu kez belirli Android telefon ve tabletler için de geçersiz hale geliyor.

3 nm üretim teknolojisine sahip Exynos 2500 duyuruldu: İşte tüm özellikleri

Uzun süredir merakla beklenen yeni mobil işlemci Exynos 2500, nihayet resmiyet kazandı. Samsung’un ilk 3 nm GAA üretim süreciyle geliştirdiği bu işlemci sadece üretim teknolojisiyle değil, sahip olduğu güçlü donanım özellikleriyle de dikkat çekiyor.

USB katili olarak duyurulan FireWire için yolun sonu gözüktü

1999 yılında piyasaya sürülen ve USB’den daha hızlıydı olduğu için ‘USB katili’ olarak lanse edilen FireWire için yolun sonu gözüktü.

Doğa ve su sporlarını bir araya getirdiler

SUBÜ Dağcılık ve Doğa Sporları Topluluğu tarafından doğa ve su sporlarını bir araya getiren wakeboard etkinliği düzenlendi.